Kinezi kažu da je spasitelj zauvijek odgovoran za osobu koju spasi. Imam obvezu.
Çinliler der ki; birisinin hayatını kurtardığında sonsuza kadar ondan sorumlusundur, böylece ben bağlıyım.
Neki ljudi, recimo koji rade za Colberta... vas smatraju za osobu koja će najmanje oplakivati njegov odlazak.
Bazı insanlar, örneğin Bay Colbert için çalışan insanlar onun ölümünden dolayı en az üzülen insanın siz olduğunuzu söyleyebilirler.
Zar ne bi bilo čudno udati se za osobu koja ne čita?
Okumayan bir insanla evlenmek tuhaf olmaz mıydı?
Zato, Daniel-san, što za osobu koja ništa ne oprašta... život je gora kazna od smrti.
Çünkü Daniel-san, kalbinde merhamet olmayan insan için... yaşamak ölümden daha büyük bir cezadır.
Kako raditi za osobu koja vas ne cijeni?
Fark eder mi? - Sana saygı duymayan birisiyle çalışmak zordur.
Za tebe, za vrijeme koje si mi dao, za osobu kakva si ti.
Senin için, bana verdiğin zaman için, olduğun kişi için.
Kad je James morao odlučiti tko će biti na čelu međunarodne kompanije Jamesa Holta odlučio se za osobu iz Runwaya.
Böylece sonuç beni hiç şaşırtmadı James, James Holt Uluslararası'nın yeni başkanını seçeceği zaman doğal olarak runway ailesinden birini seçti.
Previše radijacije za osobu od 2 kg.
Yarım kiloluk biri için çok fazla radyasyon olur.
To je kratkovidno za osobu koju svi smatraju antipatičnom.
Cidden mi? Herkes tarafından itici olarak değerlendirilen birisi için gayet tahmin edilebilir bir yanıttı bu.
Imaš velika usta za osobu koja nema imena.
Adı olmayan birine göre çok düşük bir çenen var!
To nema smisla... za osobu poput Precious napustiti školu pre sticanja G.E.D da radi za matore belce negde...
Lise diplomasını almadan okulu bırakmanın ve yaşlı beyazlara bakmanın ne mantığı var?
A svi znamo da kad se zainteresira za osobu ili stvar, obično ide do kraja.
Ve biliyoruz ki, ne zaman birini veya bir şeyi çok arzulasa, genelde işi sonuna kadar götürür.
Pokazala si dobru tehniku za osobu koju sam iskvario.
Sözde benim kirlettiğim birine göre tekniğin çok iyiydi.
"O" je za Osobu koju sam jedinu nazvao svojom djevojkom, i za jedinu Osobu koju sam ikada želio.
"O" kız arkadaşım dediğim tek kızdır o. ve her zaman tek kalmasını istediğim.
Nikad te nisam smatrao za osobu koja bi mogla citati povijest tajnih operacija NCIS-a.
Aslında, NCIS'in geçmişte yaptığı gizli operasyonları kurcalamak hoşuna gitmiyor değil mi?
Nije, upravo sam nazvala dostavljače, i javila za osobu manje.
Yok, yemek şirketini arayıp bir kişinin gelmeyeceğini iletirim.
Riječ od sedam slova za osobu koja te genetski sramotu.
7 harfli utanç verici genetik yönetici.
Da, valjda je za osobu poput mene to normalno, za kardiologa, rođenog sportaša, valjda je normalno da kupujem kod najboljih?
Yani evet, sanırım benim gibi birisi yani bir kalp cerrahı ve doğal bir sporcu olan ben neden en iyi yeri tercih etmeyeyim?
Vozačevo sjedište je namješteno za osobu barem moje visine.
Şoför koltuğu, en az benim boylarda birine göre ayarlanmış.
Unutra su bile informacije koje su bile štetne za osobu koja stoji iza svega ovoga.
Bunun arkasındaki insana zarar verecek dosyaları.
Ne, to je prilično radikalno za osobu njegovih godina.
O yaşta bir adam için oldukça radikal olur.
To nije neuobičajeno nakon traume za osobu da se ne probudi odmah.
Bir insanın yaşadığı bir travmanın ardından hemen uyanmaması sık rastlanan bir şeydir.
Ovo je sigurno strašno za osobu poput tebe.
Senin gibi biri için korkutucu olmalı.
Onda predlažem da mi napraviš alias za osobu vrijednu otmice.
O zaman, sahte kimliğimi kaçırılmaya değer biri yapmalısın.
Zar ne bi i ti to uradio za osobu koju voliš?
Sevdiğin insanlar için yapacağın şey bu değil midir?
Nisi ni bio u kombinaciji za osobu godine.
Yılın Adamı ödüllerinde hiç konuşma yapmadın.
Jeste li ikad čuli za osobu po imenu Ellison Oswalt?
Ellison Oswalt diye birini duymuş muydunuz hiç?
I zato vas i ja su iz istog mjesta, Malcolm, trebate znati što je osoba poput mene možete učiniti za osobu poput tebe.
İkimiz de aynı yerden geldiğimize göre Malcolm benim gibi bir adamın senin gibi birine neler yapabileceğini biliyor olmalısın.
Ja sam više zainteresiran za osobu koja mi može reći zašto visoko obučenih bivši operativci specijalnih snaga držati nestaju iz Las Vegasa.
Ben daha çok, neden iyi eğitimli eski Özel Kuvvet askerlerinin Las Vegas'ta kaybolmaya devam ettiğini söyleyebilecek kişiyle ilgileniyorum.
Gore je za obitelj, ali bolje za osobu.
Aile için daha kötü, fakat kişi için daha iyi.
Možda ovo nije priča za osobu u celibatu.
Belki bu evlenmeyen rahiplere uygun bir hikâye değildir.
Tko je ne ce osjecaj za osobu kao što je to?
Kim böyle bir insana acımaz ki?
Theon Greyjoy izgleda dosta dobro za osobu kojoj su odrezali genitalije.
Theon Greyjoy'un cinsel organı kesilmiş birine kıyasla gideri var.
Ako se taj korak pokaže preteškim za osobu ili tim koji je došao do otkrića, matematičar tada može biti pridodan kao suradnik.
Şayet bu adım, keşfi yapan kişi ya da ekip için aşırı zor olursa, beraber çalışmak için bir matematikçi takıma dâhil edilebilir.
91% Amerikanki i 86% Amerikanaca neće se vjenčati za osobu koja ima baš svaku pojedinu kvalitetu koju traže kod partnera, ako nisu zaljubljeni u tu osobu.
Amerikalı kadınların % 91'i, Amerikalı erkeklerin de % 86'sı eğer aşık değillerse, aradıkları özelliklerin her birine sahip olan biriyle evlenmeyeceklerini söylüyor.
David Pogue: Na žalost, nisu svi mobilni operateri preuzeli istu tipku, pa je različito kod drugih operatera, stoga je potrebno naučiti koja je tipka prečac za osobu koju zoveš.
David Pogue: Ne yazık ki operatörler aynı tuşu bu işlev için kullanmıyorlar, yani operatöre göre değişiyor. Neyse aradığınız kişinin telesekreterinin hangi tuşla atlanabileceğini öğrenmek için kendinizi geliştirirsiniz artık.
Taj čarobni trenutak je toliko kritičan da većina muškaraca i žena izjavljuju kako su izgubili zanimanje za osobu nakon lošeg prvog poljupca.
Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor.
Jedno od pitanja glasilo je: biste li se ponovo vjenčali za osobu s kojom ste trenutno u braku?
Sorulardan biri: "Şu anda evli olduğunuz insanla tekrar evlenir miydiniz?"
No, kao i svaki arhitekt, svaki kirurg mora pogledati svog pacijenta u oči i zajedno s pacijentom odlučiti što je najbolje za osobu koja se operira.
Yine de her mimar gibi cerrahların da hastaların gözlerine bakıp ameliyatın kişi için iyi mi kötü mü olduğuna karar vermeleri gerekir.
Imaju zanimljiv jezik i pravila braka koji se zove 'lingvistička egzogamija': moraš se vjenčati za osobu koja govori drugim jezikom.
İlginç bir dil ve evlilik kuralları var ve buna dilbilimsel dış evlilik deniyor: başka bir dil konuşan biriyle evlenmek zorundasın.
0.83383297920227s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
Çinliler der ki; birisinin hayatını kurtardığında sonsuza kadar ondan sorumlusundur, böylece ben bağlıyım. 